1. ANASAYFA

  2. Gündem

  3. Miras için akıllara gelmez bir şey yaptılar: Sahte ölüm belgesi hazırladılar!
Miras için akıllara gelmez bir şey yaptılar: Sahte ölüm belgesi hazırladılar!

Miras için akıllara gelmez bir şey yaptılar: Sahte ölüm belgesi hazırladılar!

Ö.Z.’nin depremde ölen akrabalarının mirasçısı olmak adına sahte ölüm belgesi hazırlattığı ortaya çıktı. Eskişehir’de hazırlanan belgede ölüm sebebi ise bulaşıcı olmayan hastalık olarak işlenmişti.

6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde anne ve babasıyla beraber hayatını kaybeden B.Z.’nin evli olduğu erkek Ö.Z., ölüm belgelerinde gerçeğe aykırı bir beyanda bulunarak, B.Z.’nin anne ve babasının mirasçısı oldu. B.Z.’nin kardeşleri, Ö.Z. ve onun sahte ölüm belgeciliğine  ortak olan aile hekimi Ceyhun Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu.
Depremden bir önceki gün evli olduğu Ö.Z. ile kavga ettiği iddiasında bulunan ve annesiyle babasının yaşadığı eve giden B.Z. depreme burada yakalandı ve tamamen yıkılan binada B.Z., annesi ve babası ile yaşamını yitirdi. Anne, baba ve kızlarının cenazesi enkazdan farklı günlerde çıkarıldıktan sonra B.Z.’nin evli olduğu Ö.Z. Eskişehir’de aile hekimliği yapan Ceyhun Yıldırım’a ölüm belgesi hazırlattığı biliniyor.


ÖLÜM NEDENİ HASTALIK OLARAK GİRİLDİ
Enkazdan çıkarılma tarihine göre tutulan teşhis tutanağında hayatını kaybeden şahısların ölüm sebebi 6 Şubat’ta meydana gelen depremler olarak belirtildiği halde Ceyhun Yıldırım’ın hazırladığı ölüm belgesinde ölüm sebebine dair bir usulsüzlük dikkat çekti. Deprem nedeniyle vefat edenlerin ölüm şekli ölüm belgesine X34 olarak girilirken B.Z. ve annesiyle babasının ölüm nedenleri ölüm belgesine “bulaşıcı olmayan hastalık” olarak işlendi.


B.Z.’nin kardeşleri bu belgeye itiraz ettikleri ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi isteğiyle açtıkları davada enkazdan farklı tarihlerde çıkarılsalar da kimin daha önce vefat ettiğine dair bir gözlemin söz konusu olmadığını ifade etti. Dava dilekçesinde doktor Ceyhun Yıldırım’ın birlikte ölüm karinesini göz ardı ederek, usule ve hukuka aykırı bir şekilde ölüm tarihlerini tutanak tarihlerine göre tanzim ettiği dile getirildi. Dilekçede “Kişilerin tutanak tarihinde öldüğüne dair hiçbir teşhis ve tespit olmamasına rağmen gerçeğe aykırı bir şekilde tutanak tarihlerini baz alarak işlem tesis etmiştir” denildi. Ayrı olarak ise ölüm belgelerinin vefatın gerçekleştiği ilin cumhuriyet başsavcılığı veya o ilde geçici de olsa görevli olarak bulunan aile hekimleri tanzim edebilirken Ceyhun Yıldırım, Eskişehir’de bir aile sağlığı merkezinde görev yapıyordu. Ceyhun Yıldırım, usule aykırı olarak muayenesine katılmadığı ve görmediği şahıslar hakkında ölüm belgesi tanzim ettiği öğrenildi.
Usulsüzlükler bununla da maalesef bitmedi. Teşhis tutanağında belirli bir ölüm saati yazmamasına rağmen ölüm belgesini tanzim eden Ceyhun Yıldırım, ölüm belgesine ölüm saati de girdi. Bunun üzerine doktora ulaşan B.Z.’nin kardeşleri, Yıldırım’a ulaştıklarını ve Yıldırım’ın ölüm saatini sistemin zorunlu olarak istemesi nedeniyle girdiği yönünde açıklamada bulunduğunu aktardı.
Ölüm belgelerinde yapılan bu usulsüzlükler nedeniyle Ö.Z., B.Z.’nin anne ve babasına mirasçı oldu. B.Z.’nin kardeşleri de nüfus kayıtlarındaki usulsüzlüğün giderilmesi ile anne ve babalarının mal varlıklarına önlem kararı konulması isteğinde bulundu..Dava dilekçesinde birlikte ölüm karinesinin de altı çizilerek “Birden fazla kişiden hangisinin önce öldüğünün tespiti mümkün değilse, bunların hepsi aynı anda ölmüş sayılır. Birlikte ölüm karinesinin uygulanabilmesi için kişilerin aynı olayda aynı yerde ölmüş olmaları gerekmez. Olayımızda müteveffalar aynı evin enkazında hayatlarını kaybetmişlerdir. Davalı Ö.Z., gerçeğe aykırı bir evrak tanzim ettirerek mirasçılık hakkı elde etmeye çalışmaktadır” cümlelerine yer verildi.


Kardeşler, Ö.Z. ve usulsüz ölüm belgesi düzenleyen aile hekimi olan Ceyhun Yıldırım hakkında da suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda “Ceyhun Yıldırım kişilerin defin tutanaklarında açıkça deprem bölgesinde ve enkazda kalarak hayatını kaybetmeleri sabit olmasına ve bu durumda ölüm şeklinin X34 olarak girilmesi gerekmesine rağmen gerçeğe aykırı bir şekilde ölüm şeklini girmesi, ölüm saati tutanakta dahi yazmamasına rağmen sahte ölüm saati girmesi, görmediği cenazelerin sahte bir şekilde ölüm tarihlerini düzenlemesi sebepleriyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiştir” denildi.
Suç duyurusunda Ö.Z.’nin hayatını yitirenlerin utanak tarihlerinde vefat ettiği yönünde bir beyanının tespit edilmesi sonucunda ise Ö.Z. hakkında “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan” dava açılması istendi. Suç duyurusunda ayrıca Ceyhun Yıldırım hakkında tutuklama da talep edildi.

ABONE OL

YORUM YAP

Mesajınız tarafımıza iletilmiştir en kısa sürede onaylanıp yayınlanacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Çerez Kullanımı

Size daha iyi bir alışveriş deneyimi sunabilmek için çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.