Gölyazı Köyü Rehberi Gölyazı'da Yapılacaklar, Gölyazı'da Gezilecek Yerler, Gölyaz'da Ne Yapılır

Yarımadanın üzerine kurulan Gölyazı köyünün tarihinin çok eskilere hatta yüzyıllar öncesine dayandığını öğrendiğinizde şaşıracağınızın garantisini veriyoruz! Gölyazıda ne yapılır öğrenmeden önce gölyazı hakkında fikir sahibi olmakla başlayabiliriz! Gölyazının tarihi MÖ 6. Yüzyıla kadar uzanmakta olup köyün eski adı ‘’Apollonia’’ olarak bilinmektedir. Bursa’nın en antik ve organik madde açısından en zengin yerlerinden birinci sırada yer almaktadır. Zamanında Rumlar tarafından yerleşik hayata geçilen ve rumların balıkçılık yapmasıyla geçimini sürdürülebilir hale getirilen bu yerleşim yerinde günümüzde 100 yıllık rum evlerinden tutun anıtsal bir unsur haline gelen ‘’ağlayan çınar’’ ağacını görmek bile hafta sonları kaçamak yapmak isteyeceğiniz birkaç nedenden bir tanesi! Gölyazıda dolaşırken göreceğiniz tarihi kale ve sur kalıntıları da Osmanlı ve Bizans İmparatorluğu döneminden bizlere kalan nadide arkeolojik kalıntılardan! Uluabat Gölü yüzyıllar öncesinde antikçağ döneminde Apolyant Gölü ismini taşıyordu. Işık tanrısı olan Apollon, gölün içindeki adaları koruyan kentin koruyucu olarak bilinmekteydi. Bu sebeple de yukarıda da dediğimiz gibi ‘’Apollonia’’ adı buradan gelmektedir.

Uluabat Gölü’nün kuzeyinde iki yarımada ve içinde yedi ada bulunmaktadır. Gidip gezdiğinizde hala sokaklarında balıkçılık ile uğraşan bir sürü Türk görmeniz çok olası! Gölyazı bölgesinde Osmanlı döneminde Rumlar ve Türkler barış içinde birlikte yaşamışlardır fakat çoğunluk Rumlar üzerine olduğu için 400 hane Rum ailesi burada yaşamını uzun yıllar boyunca sürdürmüştür. Bu yüzden dediğimiz gibi Gölyazı’yı gezdiğinizde göreceğiniz arkeolojik kalıntılar da Rumlara ve Bizanslılara ait olabilir. Geçmişten bu denli izler taşıyan bu yarımadayı kesinlikle gezmeli ve görmelisiniz!

Gölyazı’da Ne Yapılır?

Bursa’nın İncisi olarak bilinen Gölyazı’ya gidip ne yapacağınızı bilmiyorsanız eğer yazımızın devamını okuyabilirsiniz! Eğer Bursa’da ikamet ediyorsanız yaklaşık olarak araç ile Gölyazı’ya varmanız 45 dakika sürecektir. Günübirlik gezmek için tam ideal olan bu yer hakkında ilk yapmanız gereken yer Gölyazı’nın girişinde bulunan yel değirmenini kesinlikle görmelisiniz!

İlk durağımız Gölyazı Yel Değirmeni!

Sizi karşılayacak ilk durak olan Gölyazı Değirmeni yakın bir zamanda Orhan Sanaroğlu tarafından restore edilmiş olsa da Rumlar’dan bize kalan nadide bir anıt olmakla beraber 2300 yıllık bir geçmişe ait! Türkiye’deki sadece iki tane yel değirmeni ustasından biri olan Orhan Sanaroğlu, restorasyondan sonra verdiği röportajda tek dileğinin yel değirmeninin çalışır bir hale gelmesini istediğinin altını çizmiş ve bu konudaki marifetini konuşturmuştur. Gölyazı’ya gitmek istediğinizde çevresinde olan yeşillik alanlarda sevdiklerinizle doya doya piknik yapabilir ve keyifli zamanlar geçirebilirsiniz!

İkinci durağımız ise Aziz Panteleimon Kilisesi!

Gölyazı’da bulunan Aziz Panteleimon Kilisesi Anadolu Rum Kiliselerinden en önemli unsurlarından biridir. 18-19. Yy’da Rumlar tarafından inşa edilen bu yapı Bursa Belediyesi tarafından restore edilerek kültür merkezi olarak hizmete açılmış olsa da kesinlikle görmeye değer yerlerden bir tanesidir!

Acıkmaya Başladığınızı Biliyoruz! Üçüncü Durağımız Kahvaltı Molası!

Gölyazı’da Bursa kahvaltısı yapmak dünyanın 7 harikasından bir tanesi olabilir! Karşınızda bulunan göl manzarası ve köy kahvaltısıyla beraber büyük bir keyfin tadını çıkarabilirsiniz. Gezmeye daha devam edeceğiz fakat öncelikle enerji depolamamız gereken konular var. Sevdiklerimizle Pazar kahvaltısı için gidebileceğimiz güzel yerler arasında yer alıyor. Gölyazı gölünün yanında olan küçük aile işletmeleri ve kafe gibi bir sürü kahvaltı edebileceğiniz yerler mevcut. Eğer kahvaltıyı burada yapmayı planlıyorsanız kesinlikle menünüzde Köy Kahvaltısı bulunmalı!

Dördüncü Durağımız Sandal Turu!

Enerji depoladığınıza göre kaldığımız yerden devam edebiliriz. Gölyazı’ya ayak bastığınız an sıra halinde dizilmiş olan teknelerin ilginizi çektiğini biliyoruz. Ulubat Gölü’nde 7 tane ada olduğu için birkaçını gezebilmek adına sandal turu yapabiliyorsunuz. Sandal turu esnasında Manastırın olduğu adadan geçeceksiniz fakat şöyle bir durum var. Manastırın içine girmek ve olduğu adaya geçiş yapmak yasak. Ancak enfes bir manzara için değer diyoruz!

Beşinci Durağımız: Ağlayan Çınar!

Gölyazı’ya gitmeden önce bilmeniz gereken Ağlayan Çınar’ı gördüğünüzde biraz şaşırabilirsiniz. Adeta bir dev büyüklüğünde olan ve 750 yaşında olan bu ağaç Gölyazı’nın simgesi haline gelmesiyle bilinmektedir. Adını ise Mehmet Okatan vermiş ve ağlayan çınarın yanındaki tabelada şöyle bir yazı yazıyla durumu özetlemiştir: “Tarihin verdiği yorgunlukla yan yatmış ulu bir çınar… Lakin, yaşamaktan umudunu kesmemiş, uzanmış öylesine bağrı yanık, yaprakları hüzün, içi kan ağlarcasına, savaşlara, acılara, kara sevdalara tercüman olurcasına ardında sevgi bahçesi, açamayan gonca bir gül, önünde, oluk oluk gözyaşlarının eseri koca bir göl.” Ağlayan Çınar’a bu tasvirin yapılmasının nedeni ise yan yatan ağacın gövdesinin bir kısmından doğal kaynak suya çıkan bir oluk oluşması olarak bilinmektedir.

Altıncı Durağımız adeta Cenneti Anımsatan Manzarasıyla: Zambak Tepe!

Gölyazı’da Rumların yerleşik bir hayata geçmesinin ardından yakınları vefat ettiklerinde mezarlarına zambak bıraktıklarını biliyor muydunuz? İşte Zambak Tepe’nin bilinmeyen hikayesi de buradan gelmekte! Zambak tepe olarak bilinen bu yer aslında Rumlar yakınları vefat ettiklerinde gömdükleri yermiş. Bu yüzden de adı Zambak Tepe olarak bilinmektedir. Aynı zamanda da bu tepeden tüm Gölyazı manzarasını görmek mümkün!

Son Durağımız: Turna Balığı ile Kapanış!

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Gölyazı’da yaşayan insanların çoğu balıkçılık ile uğraştığı için Gölyazı’da birçok balık restoranı bulunmaktadır. Uluabat Gölü’nden çıkan turna balığının tadına bakmadan günü sonlandırırsak olmaz! Bu bölgenin önemli geçim kaynağı balıkçılıktır. Bu yüzden Gölyazı’nın her noktasında bu balığı afiyetle yiyebilirsiniz. Hem diğer bölgelere göre orta fiyatlı hem de lezzetinden parmaklarınızı yiyeceğiniz bir tat olduğunun garantisini veriyoruz!

Gölyazı’ya Gitmek Ücretli Midir? Gölyazı’ya Nasıl Gidilir?

Gölyazı Köyü’nün girişinde dubalarla yol kapatılmasının sebebi bireysel araç girmesini engellemektir. Bunun sebebi ise Gölyazı Köyü’nün doğal güzelliğini korumaktır. Bundan birkaç yıl öncesine kadar Gölyazı Köyü’ne otomobil ile girilmesine izin veriliyordu ancak köyün içerisinde ortalama 35 tl otopark ücreti ile karşılaşıyorlardı. Günümüzde ise Gölyazı Köyü’ne ulaşım sadece ama sadece her 10 dakikada bir kalkan toplu taşıma otobüsleriyle gerçekleştiriliyor. Gölyazı Köyü’ne girmek ise ücretli değildir. Gölyazı’ya nasıl gidilir sorusuna gelirsek eğer Gölyazı Köyü Bursa’nın Nilüfer bölgesine bağlı Uluabat Gölü kıyısında yer alan küçük bir balıkçı köyüdür. Gitmek isterseniz ederseniz eğer Bursa’nın merkezinden Gölyazı’ya Bursa Yenişehir Havalimanından özel araç ile gitmek ortalama olarak 1 saat 45 dakika sürmektedir. Burulaş’ın Havalimanından Bursa Otogarı arasında düzenli otobüs seferleri bulunmaktadır. Bursa şehir merkezinden 39 km uzaklıkta bulunan Gölyazı Köyü’ne özel aracınızla Bursa-İzmir otoyolunu takip ederek ve Uluabat Gölü tabelasından saparak rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bursa merkezinden Gölyazı Köyü’ne varmak yalnızca 1 saat sürmektedir. Bursa’dan Bandırma istikametine doğru ilerlerken Uluabat Gölü’nden yaklaşık olarak 5-6 km sonra sağda kahverengi gölyazı ve ağlayan çınar tabelasını göreceksiniz. Yolu takip ederek köprünün altından geçtikten sonra 4 km daha devam edip etrafı yemyeşil ağaçları ile bir yoldan geçerek Gölyazı Köyü’ne ulaşabilirsiniz!

Bu içeriğimizde ilovebursa.com tarafından ‘’Gölyazı’da Ne Yapılır? Gölyazı Gezi Rehberini Sizler İçin Derledik’’ adlı içeriği derledik. Keyifli okumalar ve araştırmalar dileriz!