1. ANASAYFA

  2. Kültür ve Tarih

  3. İznik’te Neden Bu Kadar Tarihi Eser Bulunuyor? Görülmesi Gereken 5 Tarihi Yer!
İznik’te Neden Bu Kadar Tarihi Eser Bulunuyor? Görülmesi Gereken 5 Tarihi Yer!

İznik’te Neden Bu Kadar Tarihi Eser Bulunuyor? Görülmesi Gereken 5 Tarihi Yer!

Orhan Bey döneminde bir ilklere imza atılarak İznik şehrinde Osmanlı’nın ilk ibadethanesi ve aşevi kurulmuştur. 14-16. Yüzyıllarda ise birçok bilim adamının yetiştiği önemli bir sanat ve kültür merkezi haline gelmiştir. Buradaki kurulan medreselerde birçok eğitimci ders vermekle kalmamış sanatçılar da sanatlarını icra ederek çok önemli ilklere imza atılmıştır.

İznik’te Neden Bu Kadar Tarihi Eser Bulunuyor?

Türkiye’nin Bursa ilinin bir ilçesi olan İznik doğal güzelleriyle ve tarihi eserleriyle bilinmektedir. Şu an sakin bir kasabaya ev sahipliği yapan İznik bulundurduğu tarihi yerleriyle ve tarihçesiyle birçok insanın ilgisini çekmekle kalmayarak adeta insanın gidip görmesi gereken yerler arasında birinci sırada yer alıyor. Peki İznik’te neden bu kadar tarihi eser bulunuyor, İznik’in adı nereden geliyor, İznik’in tarihçesi, İznik’e gidip görülmesi gereken 5 yer sorularını cevaplayarak size geniş kapsamlı bir rehber sunacağız. Hazırsanız başlayalım!

İznik’in Adı Nereden Geliyor?

Bursa’nın kuzeydoğusunda yer alan ve İznik Gölü’nün kıyısında doğu kıyısında bulunan İznik, tahmin ettiğiniz gibi adını şehirden almıştır. İznik’in Osmanlı İmparatorluğunda hayli bir önemli olmasının sebebi ise önemli bir kültüre yol göstererek 14.-16. Yy’da birçok bilim adamının ve sanatçının yetiştirdiği önemli bir kültür merkezi haline gelmiştir. Osmanlı döneminde İznik önemli bir yer olmakla beraber şehrin eski adı olan Nicea ismini yıllar boyunca taşımıştır. Yunanca’da ise ‘’sur içinde’’ anlamını taşımaktadır. Ayrıca Anadolu’da ilk Türk başkenti olmakla da bilinmektedir. İznik’in adı nereden geliyor sorusuna gelirsek eğer onu da şu şekilde açıklayabiliriz. Şimdi size biraz geriye götürelim. Bizanslılar o zamanki adıyla Nicea’yı aldıklarında Nicea Bizanslılar tarafından büyük bir imar görmüştür ve ardından 1071 yılında Malazgirt savaşında Selçuklu Padişahı Alparslan tarafından Bizans sınırları tarafından surlar işgal edilmeye başlamıştır fakat o zamanlar Nicea alınmamıştır. Bunun sonrasında 1075 yılına geldiğimizde ise Kutalmışoğlu Süleyman Şah Nicea şehrini işgal ederek almıştır. 1080 senesinde ise Nicea’yı başkent yapmıştır. Adı da tam olarak buradan gelmektedir. Kutalmışoğlu Süleyman Şah Nicea’yı almasıyla beraber Nicea’nın izi anlamını barındıran İznik olarak değiştirmiştir. Şu an ise gözlerden uzak doğal güzellikleriyle ve tarihi yerleriyle bilinen İznik’in adı yıllar boyunca değişime uğramış fakat en sonunda günümüzdeki adını almıştır.

İznik’in Tarihçesi

İznik İlçesi, Türkiye’de eşsiz güzellikte olan ve ‘’açık hava müzesi’’ olan antik bir şehirdir. Nicea, Makedonya Kralı olan Büyük İskender’in askerleri tarafından Antigonius Monophthalmos tarafından MÖ 306. Yılında kurulmuştur. Şu an İznik adıyla bilinen güzide şehrimiz Antigonius Monophthalmos öncülüğünde kurulduğu için ismini de ‘’Antigonia’’ olarak belirlemiştir. Tabii ki bir sürenin ardından bu düzenek bozuldu ve süregelen Antigonia şehri kendini Lysimakhos’un yönetimine bıraktı. İşte bu şekilde de Nicea adı ortaya çıktı ve Nicea şehri uzun yıllar boyunca Lysimakhos’un himayesi altında kaldı. Kısacası şu anki İznik ilçemizde çok eski yılların hatta MÖ uygarlıklarından kalma izler barındırmaktadır ve tarihi eserleri önemli kılan yanı da buradan gelmektedir. Ayrıca MS 325 yılında ilk defa Hristiyanlık dini için 228 piskoposun toplandığı ve Hristiyanlığın temel ilkeleriyle beraber tartışılıp karara ulaşılan yer olduğu için büyük bir önem taşımakla kalmayarak Paskalya Bayram’ının tarihi de piskoposlar tarafından belirlenmiştir. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Selçuklular dönemine kadar Bizanslılar’ın himayesi altında kalan Nicea şehri 1075 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın işgaliyle birlikte Selçuklular’ın yönetimi altına girerek Nicea şehri tekrardan inşa edilmiştir. Şöyle bir noktaya değinmezsek olmaz 1. Haçlı Seferi sırasında 1097 yılında 1. Kılıçarslan tarafından şehir Bizanslılar tarafından alınmıştır fakat 1331’de tekrardan Orhan Bey ile Türklerin hakimiyeti altına girmiştir.

 

Orhan Bey döneminde bir ilklere imza atılarak İznik şehrinde Osmanlı’nın ilk ibadethanesi ve aşevi kurulmuştur. 14-16. Yüzyıllarda ise birçok bilim adamının yetiştiği önemli bir sanat ve kültür merkezi haline gelmiştir. Buradaki kurulan medreselerde birçok eğitimci ders vermekle kalmamış sanatçılar da sanatlarını icra ederek çok önemli ilklere imza atılmıştır. 2. Murat döneminde İznik şehri altın çağını yaşamış aynı şekilde de hala daha Osmanlı İmparatorluğunun Başkenti unvanını sürdürmeye devam etmiştir. Anadolu’ya geçişteki kervan yolu sayesinde o dönemdeki insanlar İznik’in çok donanımlı bir yer olduğunu fark ederek konaklama merkezi olarak kullanmaya başlamıştır. Birçok insan eğitim görmek, sanatlarını icra edebilmek ve kültürlenebilmek amacıyla İznik’i daha sık şekillerde ziyaret etmeye başlamıştır fakat İstanbul’un fethinin sonrasında İznik’e göç eden aileler kararlarından vazgeçerek ve tekrardan göç edebilmek için İstanbul’u tercih ettiklerinden dolayı İznik’in de önemi yavaş yavaş azalmaya başlamıştır. 

İznik’te Neden Bu Kadar Tarihi Eser Bulunuyor?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi çok eski uygarlıklara ev sahipliği yapan ve izler taşıyan İznik Osmanlı İmparatorluğunda çok önemli bir yer taşımıştır. Bugünümüze dek hâlâ daha hükmünü sürdürebilmiş olması ve tarihi eserlerle saklı olmasını göz önünde bulundurursak eğer hepimizin gidip görmek isteyeceği yerler sırasında da ilk sıralarda yerini almaktadır. Peki İznik’te neden bu kadar tarihi eser bulunuyor? İznik şehri ya da eski adıyla Nicea ilçesi Hristiyanlığın en önemli 3 ilçesinden birinci sırada yerini alıyor.  İlk defa Hristiyan dininin birçok psikopos tarafından tartışıldığı ve karara alınan bir şehir olmasıyla beraber şu anki dönemimize dek hâlâ daha ayakta olmasının çok büyük bir önemi de vardır. 2 Büyük İmparatorlukların da Başkenti olduğunun da altını çizmezsek olmaz. Bizanslıların ve Selçukluların başkenti olduğu için iki imparatorluklar tarafından büyük imarlar görmüş ve şehir her defasında tekrardan kuşatılmıştır. O yıllardan bu yana tüm medeniyetlerden izler taşıyan anıtsal yapıları hâlâ daha ayaktadır. Bu sebeple eğer bir gün Bursa’ya yolunuz düşerse İznik’i gezmeden geçmemelisiniz. Hem şu anki dönemimizde küçük bir kasabaya ev sahipliği yazdığı için gezmeniz kısa sürecek ve hem de kültürünüze bir sürü yeni bilgiler katarak bir şehrin daha keyfine varmış olacaksınız!

Çok şaşıracağınız bir bilgiyi de vermeden geçmezsek olmaz. İznik’in en yaygın efsanesi olan ama birçok kişinin bilmediği Sualtı Şehir Efsanesi! MÖ dönemindeki kişilerin bile izlerini barındıran İznik şehrinin zamanla suyun altına battığına dair bir efsane var. İznik’te balıkçılık yapan kişiler her balık tutmaya gittiklerinde oltalarına batık şehirlere takıldığı yönünde süregelen bir tartışmayla tıpkı Atlantis misali bir duyum ortaya çıkmıştır. Bu duyum yüzyıllardan beri devam etmiş, “yılın en kurak dönemlerinde bile su çekildiğinde batık şehirden parçalar ortaya çıktığı” gibi bir söylentiler de zamanla ortaya çıkmıştır. Yapılan araştırmalar ve gözlemlerle beraber sürekli suyun altından çıkan buluntular da insanlarda hâlâ daha merak uyandıran bir konu olmaya devam ediyor. İznik su altı şehir çok yakında ziyaretçilere açılacak deniliyor. Biz de hep beraber merakla bekliyoruz.

İznik’te Görülmesi Gereken 5 Tarihi Yer!

Büyük İmparatorluklara ev sahipliği yapmış olan ve içerisinde birçok tarihi eser barındıran İznik şehri günübirlik geziler için çok iyi bir alternatiftir. Hem gezmekten sıkılmayacağınız birçok yeri hem de durup o yer hakkında bir sürü yeni bilgiler edinerek ufkunuzu genişletebilmeniz açısından size çok iyi bir deneyim yaşatacağının garantisini verebiliriz. Roma İmparatorluğundan kalma ızgara sokak ve şehir düzeni hala daha devam etmekte! Turistlik yerleri ve ulaşım kolaylığı sayesinde gezip görmek isterseniz ve İstanbul’da ikamet ediyorsanız size İznik şehrinin 2 saatlik bir uzakta olduğunu biliyor muydunuz? Bu şekilde İznik efsanesine karşı içinizde bir merak uyandırdıysa eğer İznik Gölü’nü ziyaret ederek kendi yorumlarınızı katmış olursunuz ve sizin için yepyeni bir deneyim olur! İçinizde bir merak uyandırdığını biliyoruz bu sebeple sizler için İznik’te Görülmesi Gereken 5 Tarihi Yer’i derledik. Okumaya devam edin!

1. İznik Gölü

O kadar efsaneden bahsettiysek İznik gölünü ilk sırada vermezsek olmaz! Marmara bölgesinin en büyük gölü olan İznik gölünün manzarasını izlemek insana unutmayacağı bir an yaşattırıyor. İsterseniz tepeye çıkarak keyfine varabilir isterseniz de gölün kıyısından manzaranın keyfine varabilirsiniz. Yaz aylarında plajlarıyla meşhur olan İznik Gölü’ne İznik istikametinden gidebilmek için yalnızca 10 dakikanızı harcayacaksınız. Eğer Bursa şehrinden gitmek isterseniz de yalnızca 85 km gideceksiniz bu da 40-50 dakikaya tekabül ediyor!

2. İznik Yeşil Cami

Osmanlı mimarisinden ilk örneklerinden birisi olan Yeşil Cami, İznik’in belirleyici imgelerindendir. Hem klasikleşmiş turkuaz rengiyle hem de caminin içine girdiğinizde karşılaşacağınız çini işlemeleriyle şaşıracağınızın garantisini veriyoruz. Yeşil camiden çıktıktan sonra Lefke Kapısına 5 dakikada varabilir ve Lefke kapısını da görebilirsiniz! İznik’te ikamet ediyorsanız eğer arabayla 2 dakikada Yeşil Cami’ye varabilirsiniz!

3. Ayasofya Camisi

Eğer İznikt’teyseniz öncelikle sizi meydanda karşılayan ilk durağınız Ayasofya Camisi olacaktır. Ekümenik Konsil’in burada toplandığına dair duyumlar olduğu için Hristiyanlar için önemi büyüktür. Eski bir yapı olmasından kaynaklı olarak restorasyon açısından iyi olmayabilir fakat içine girip küçük bir gezi yapabilirsiniz!

4. Nilüfer Hatun İmarethanesi- İznik Müzesi

Osmanlı Padişah 1. Murat’ın annesine yaptırdığı Nilüfer Hatun İmarethanesi Osmanlı döneminde insanların yemek yediği bir yer olarak restore edilse de günümüzde Türk ve İslam eserlerine yer verilerek İznik Müzesine ev sahipliği yapmaktadır. İçerisinde Osmanlı Dönemine ait mezar taşları bulundurmaktadır. Müzenin dışında yer alan Roma ve Bizans döneminden kalma mermerlerden yapılmış mezarlar da yer almaktadır. Osmanlı Dönemine ait bir sürü tarihi eser olan bu müzeye İznik’ten gidiş süreniz araç ile yalnızca 2 dakikanızı alacaktır.

5. Antik Roma Tiyatrosu

Antik Roma Tiyatrosu, Roma İmparatorluğu döneminde restore edilmiş bir tiyatro yapıtıdır. MÖ 2. Yüzyıldan itibaren hala daha ayaktadır fakat tiyatro kısmındaki duran yapıtlar oldukça zarar görmüş haldedir. Uzun süredir ziyarete kapalı olan bu tiyatroyu ziyaret ederek Roma İmparatorluğu dönemindeki insanların yaptığı aktivitelerin sergilendiği yeri görmek bile içinizde güzel bir his oluşturacaktır. İznik’teyseniz eğer gidiş süreniz yalnızca 10 dakikanızı alacaktır.
 
Bu içeriğimizde ilovebursa.com tarafından hazırlanan ‘’İznik’te Neden Bu Kadar Tarihi Eser Bulunuyor?’’ adlı içeriği derledik. Keyifli okumalar ve araştırmalar dileriz!!
 

ABONE OL

YORUM YAP

Mesajınız tarafımıza iletilmiştir en kısa sürede onaylanıp yayınlanacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Çerez Kullanımı

Size daha iyi bir alışveriş deneyimi sunabilmek için çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.