1. ANASAYFA

  2. Kültür ve Tarih

  3. Nerede O Eski Çekirge?
Nerede O Eski Çekirge?

Nerede O Eski Çekirge?

Bursa’da gezerken sokak adlarıyla durup bir kez olsun bile ‘’bu adı nasıl almış, bu adı kim koymuş?’’ diyeceğiniz bir semt ile karşınızdayız. Şehirler efsanelerle ve öykülerle doludur. Bir şehirde ne kadar insan varsa şahit olduğu şeyleri anlatarak 7’den 70’e duyururlar. Biz de bu sokaktan birisiyle karşınızdayız hikayesini duyduğunuzda şaşıracağınız Çekirge Semti! Sizlere bu içeriğimizde şu anda yok olan fakat bir zamanlar Bursalıların vazgeçilmez semti olan Çekirge Semtinden bahsederek geniş kapsamlı bir rehber sunacağız hazırsanız başlayalım!

Bursa şehri birçok ünlü ilklere imza atarak çok eski uygarlıklara ev sahipliği yapmasıyla bilinen, kültürel zenginliği dolu olan şehirlerin başında adını ilk sıralara yazdırmıştır. Bursa şehri tarih MÖ 700’lü yılları işaret ederken yerleşik hayatın en sık olduğu yerlerden birisi olarak bilinmekteydi. Geçmişten günümüze dek süregelen bu yolculuğunda Bursa şehri bir sürü isme sahiplik etmiş en sonunda ise Osmanlı döneminde ‘’Bursa’’ adını almıştır. Antik çağ’da Bursa ili fazlasıyla kıymete binmesinden dolayı o dönemdeki insanlar da el izlerini çeşitlendirerek günümüzdeki tarihsel anıtlarda bir iz bırakmıştır. Bursa’nın ilk adı olarak bilinmekte olan Mysia, Antik Çağ’da yaşayan ozan Homeros tarafından verilmiş ve Bursa ilini ‘’gymnaius’’ olarak kullanılmaya başlamıştır. O dönemler antik çağ’da yaşayan insanlar açık havada spor yapmaya bayıldıklarından dolayı spor yapacakları vakitlerde Mysia’ya gelerek sporlarını yaparlardı fakat gözlerine çarpan bir gerçeklik vardı. Doğal güzelliği bu denli mevcut olan bir yerin restore edilmesi ve farklı kullanım alanlarına öncülük etmesi gerekiyordu. Bu yüzden Osmanlı döneminde Bursa işgal edildiği an Osmanlılar da bu düşünceye katılarak Bursa o zamanlar hisar halindeyken büyük uğraşlar vererek, Bursa’yı günümüze dek getiren yeniliklere imza atmışlardır. 1037 yılında Orhan Bey tarafından kuşatılan Bursa iline imarethane, cami, medrese, aşevi, darüşşifa kurdurularak Bursa’nın aradan geçen yüzyıllar sonrasında tekrardan yerleşik hayata geçilmesinin önemli bir adımını atmıştır. 

Bursa ili şu an en kalabalık dördüncü ilden birisidir ve ekonomik açıdan ülkemizin en gelişmiş illerinden birisi olarak da bilinmektedir. Bu denli çok tarihsel anıtın olma nedeni ise Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olmasıdır. Bursa en büyük sanayi şehri ve otomotiv üretimin kalbinin attığı yer olarak da bilinmektedir. Renault, TOGG, Karsan ve Peugeot araç markalarının fabrikaları da bu ilimizde bulunmaktadır. Bu denli öncülükleri olan Bursa şehrine eğer bir gün yolunuz düşürse kesinlikle gezmelisiniz! Çocukluğumuzun vazgeçilmez gölge oyunu Karagöz ve Hacivat’ta bu ilimizde hayat kazanmıştır.

Bursa iline yeterince hâkim olduysak gelelim bir zamanlar Bursa’nın en elit ve en nezih kesiminin bulunduğu Çekirge Semtine! Çekirge Semti, Bursa’nın Osmangazi ilçesine bağlı olan bir semttir. Hem Bursa’nın Osmanlı döneminden kalma bir semti olarak bilinmekte hem de ismini Çekirge Han diye Osmanlı döneminde bulunan birisinden aldığı rivayetler arasında yer almaktadır. Ayrıca herkesin dilinden duyduğumuz ve çoğunlukla inanılan o rivayetten bahsetmezsek bize yakışmaz! Dediğimiz gibi Osmanlı döneminden kalma olan Çekirge Semtinde o dönemde yaşanan bir çekirge istilası sonucuyla artık insanlar o sokağa girememeye başlamış ve korkularını da ‘’Oraya girmeyin orası Çekirge Semti!’’ olarak adlandırmışlardır. Bu bir rivayetten ibaret olsa da Osmanlı döneminde böyle bir şeyin yaşanması yüzümüzde bir tebessüme neden olmaktadır. Bu şekilde Çekirge Semtinin adı hayat bulmuş ve günümüze adını bu şekilde kazımıştır. Uludağ’ın eteklerinde yer alan bu bölgede pek çok kaplıca bulunmaktadır. Bazı bölgelerinde bulunan termal sular sayesinde içme suyu olarak da kullanılmaktadır. Ayrıca ise bu su banyo kürü amacında kullanılmakta olup pek çok hastalığa faydalı olarak da bilinmektedir. Romatizmal hastalıklar, damar tıkanıkları, kadınsal hastalıklarda, diyabet hastalığı ve obezite gibi hastalıklarda kullanılmakta olup birebir çözümü olan bir su olarak bilinmektedir. Çekirge bölgesinde bulunan Çekirge Hamamı da Bursa şehrine gelen birçok turist tarafından sıkça ziyaret edilmekte olunup en memnun kalınan Bursa’nın 5 hamamından birisidir. 

Çekirge Semti’nde bulunan termal sular az önce dediğimiz gibi birçok amaçla kullanılmaktadır. Adeta şifa olan bu suda binbir insandan tutun 7’den 70’e birçok insan bu suda şifa bulmuştur. Çekirge Kaplıcaları da bir o kadar öneme sahiptir. Çekirge’de bulunan kaplıcalar Vakıfbahçe’ye bağlıdır. Çekirge ’de bulunan askeri hastanelerden tutun birçok otel de bu suyun kaynağından yararlanmaktadır. Çekirge Kaplıcaları deniz yüzeyinden 150 m yükseklikte Çekirge Semtinde bulunmaktadır. Bizans döneminden kalma yapıtlardan birisi olan Çekirge Kaplıcaları Türk hamamı yönünden büyük nitelikler taşımaktadır. Ekstra olarak bu Kaplıcalarda yüzyılların geleneği olan Gelin Hamamı yapılmaktadır. Gelin hamamının burada yapılmasının nedeni ise hem termal suyun şifa kaynaklı olması hem de konfor açısından Bursa’da en konforlu yerin burada olmasından kaynaklıdır. Bu şekilde gelin hamamına gelen kişiler düğünden 3-4 gün önce gelir ve sevdikleriyle güzel zamanlar geçirirler!

Çekirge Semtinde Bulunan 4 Önemli Yer!

Karagöz ve Hacivat Anıtı

Şimdiyse gelelim Bursa’nın vazgeçilmez gölge oyunu olan ve küçüklükten itibaren aralarındaki diyalogları heyecanla dinlediğimiz hatta dinlemekten öte yüzümüzde tebessümlerin yer aldığı Karagöz ve Hacivat’a. Karagöz ve Hacivat’ın Bursa’da bu kadar önem taşımasının nedeni bir rivayete göre Orhan Bey döneminde Ulucami’nin inşaatı sırasında Karagöz demirci ustasıyken Hacivat’ın duvarcı ustası olmasıdır. Fakat aralarında geçen diyaloglar nedeniyle bu işçiliklerine de yansıdıklarından ve inşaat yavaş ilerlediğinden dolayı idam edilmişlerdir. Karagöz ve Hacivat’ı çok seven insanlar vefat haberlerini aldıklarında çok üzülmüşlerdir lakin Şeyh Küşteri ölümlerinden sonra Karagöz ve Hacivat’ın kuklalarını yaparak gölge oyunu adı verilen perde arkasından aralarındaki diyalogları taklit ederek Bursa’da oynatmaya başlamıştır. Böylelikle Karagöz ve Hacivat tekrardan hayat bulmuş olur. Türk gölge oyunu olarak UNESCO’da ‘’İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası’’ dalında bir ilke imza atarak ödül almıştır. Tarihler 1950’yi gösterdiğinde Osmangazi Belediyesi tarafından Çekirge Semtinde Karagöz ve Hacivat Anıtı yapılarak Karagöz ve Hacivat Türk tiyatrosunun en bilindik iki siması olmaya isimlerini kazımışlardır. Anıt içerisinde Karagöz ve Hacivat’ı simgeleyen birçok figür bulunmaktadır. Anıtın arka tarafında ise Karagöz’ün, Hacivat’ın ve Şeyh Küşteri’nin mezarlarının imge olarak orada olduklarını tasvir eden isimlerinin yazılı olduğu taşlar bulunmaktadır.

Atatürk Evi Müzesi

Tarihler 16 Ekim 1922’yi gösterdiğinde Bursa en şanslı şehirlerimizin neredeyse en başında gelmekteydi. Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruz savaşının ardından dinlenmek amacıyla İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak Paşalarla beraber Bursa’ya gelmişlerdir. Hünkâr Köşk’ünde ağırlanarak tamı tamına 12 gün kalmışlardır. Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa’yı büyük beğenisi üzerine 20 Ocak 1923 tarihinde tekrardan gelişi sebebiyle Çekirge semtinde bulunan ve şimdiki adıyla bilinen Atatürk Müzesinde kalmıştır. Çelik Palas’ın hemen yanında bulunan Atatürk Köşkünde o dönemler Miralay Mehmet Bey ev sahibiydi fakat Bursa Belediyesi Mehmet Bey’den evi satın alarak ve restore ederek Mustafa Kemal Atatürk’e hediye etmişlerdi. Ardından ise 31 Ağustos 1924 tarihinde Dumlupınar’da düzenlenen Büyük Zafer’in yıldönümü kutlamasından sonra Mustafa Kemal Atatürk tekrardan Bursa’ya eşi Latife Hanım ile birlikte gelerek tamı tamına 11 gün boyunca dinlenmişlerdir. Latife Hanım bu köşkü çok sevdiğinden dolayı Ulu Önder Atatürk bu köşkünü daha sık ziyaret etmeye başlamış ve toplantılarını da bu köşkte yapmaya başlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk sonrasında Neşet Kiper’e bir mektup yazmış ve mektupta da Bursalı vatandaşların kendisine karşı gösterdikleri sevgi ve saygı için müteşekkir olduğunu belirtiyor ve Atatürk Köşkünü Bursa Belediye’sine bağışladığını yazıyordu. Mustafa Kemal Atatürk bir daha köşküne gelemedi çünkü vefat etmişti. Vefatından sonra Köşk tekrardan restore edilerek 1973 yılında Atatürk Müzesi olarak açıldı. 3 katlı olan bu Köşk Çekirge semtinde bulunmakta ve Köşkün içerisinde Mustafa Kemal Atatürk’ün eşyaları ve fotoğrafları vardır. Köşkün içerisinde Mustafa Kemal Atatürk’e ait yatak odası, çalışma odası ve banyosu bulunmaktadır. Burada bulunan eşyaların hiçbirine dokunulmamış ve o döneme ait olan eşyalar ise müzenin içerisinde sergilenmektedir.

Murat Hüdavendigar Camisi

1. Murat Hüdavendigar Camisi, Osmanlı Padişahı 1. Murat tarafından yaptırılan tarihi bir yapıdır. 14. Yüzyılda yaptırılan bu cami o dönemin estetik güzelliğine uymuş ve tuğla görünüme sahiptir. Yapım tarihi olarak kesin bir şey belirtmemiz mümkün değildir ancak 1365 ila 1680 tarihleri arasında yapıldığı düşünülmektedir. 1. Murat tarafından inşa ettirilen bu caminin ilk katı ibadet etmek için ikinci katı ise medrese olarak kullanılmaya uygun olarak inşa ettirilmiştir. Bir alt yazı geçmezsek tabii ki olmaz Osmanlı döneminde caminin ikinci katında bulunan medrese içerisinde önemli eğitimler verilerek Osmanlı dönemindeki o önemini akıllara kazımıştır. Bu yüzden o dönemdeki tüm erkek çocuklar ve erkekler bunun önemini anlayarak bu camiden çıkmaz olmuşlardır. Mimarisine kısa bir şekilde değinecek isek sade bir görünüme sahiplik yapmaktadır. Taş ve tuğladan karma diziler halinde yapılmış olan dış cephesinde mimarı bilinmemektedir ancak inşasında Hristiyan işçilerin çalıştığı düşünülmektedir. İç cephesinde ise dört adet hoca odası bulunmaktadır. Bu yapıda eğitim olarak ise Kur’an-ı Kerim odaklı verildiği bilinmektedir. Bir yandan ise de din adamlarının ve tasavvuf adamlarının namaz aralarındaki toplantılar için kullanıldığı odaların olduğu da düşünülmektedir.

Çekirge Meydanı

Çekirge Meydanının en bilindik unsurunun çekirge dürümü olduğunu biliyor muydunuz? Eğer bir gün yolunuz Çekirge semtine giderseniz kesinlikle ama kesinlikle çekirge meydanına gitmeli ve çekirge dürümünü deneyimlemelisiniz. Çekirge dürümü farklı alternatifleri kullanarak uygun fiyata yiyebileceğiniz en şahane dürümlerden bir tanesidir. Şimdiyse biraz çekirge semtinin vazgeçilmez olan meydanından söz edelim. Çekirge semtinde bulunan çekirge meydanı Bursa’da bulunan en işlek meydanlardan bir tanesidir. Yüz ölçümü açısından çok küçük olmasına rağmen oldukça kalabalık bir meydandır. Kebapçılarından tutun pastanelerine, otelinden bankasına, internet kafesinden tutun da güzellik merkezine kadar bir sürü alternatifi bulabileceğiniz ve tüm bu alternatifleri kapsayan bir meydandır. Altıparmak semtine ve Heykel’e giden birçok yolun kesişen bir noktası olduğu için hem trafiği hem de insanı oldukça boldur. Bursa’nın genelinden yüksekte kaldığı için oldukça güzel bir şehir manzarası da mevcuttur. Unutmadan altını çizelim ki yol üzerinde bulunan Reşat Oyal Kültür Parkına da uğrarsanız yeşil bursa tabirinin nereden geldiğini çok yakından anlayabilirsiniz.

Bu içeriğimizde ilovebursa.com tarafından hazırlanan ‘’Nerede O Eski Çekirge?’’ adlı içeriği derledik. Sizler için Çekirge’nin geçmişten günümüze dek nasıl bir değişim geçirdiğini hem de Çekirge ’de ziyaret etmeniz gereken yerleri sıraladık. Olur da bir gün yolunuz çekirgeye düşerse bahsettiğimiz yerleri gezip görmeden dönmenizi istemeyiz. Şimdiden iyi okumalar ve keyifli araştırmalar dileriz!!

ABONE OL

YORUM YAP

Mesajınız tarafımıza iletilmiştir en kısa sürede onaylanıp yayınlanacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Çerez Kullanımı

Size daha iyi bir alışveriş deneyimi sunabilmek için çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.